HER İNSAN ONURLUDUR İNSANIN ONURU KENDİNDENDİR, SENDİKASINDAN DEĞİL!

İlimiz Samandağ İlçesinde yayımlanan Samandağ Ayna Gazetesinin 16/09/2019 tarihli baskısında yer bulan KESK’e bağlı Eğitim Sen Samandağ Şubesi Yönetim Kurulunun yeni okul döneminde Eğitim Sen’li okul yöneticilerine ziyaretini konu alan “EĞİTİM-SEN’Lİ İDARECİLERİMİZLE GURUR DUYUYORUZ” adlı haber içeriğiyle ilgili olarak;

Öncelikle yakın zamanda şube olarak faaliyete başlayan Eğitim Sen Samandağ Şube Yönetim Kurulunu tebrik ediyor, Eğitim Sen üyesi eğitim çalışanlarının nezdinde tüm eğitim çalışanlarımıza hayırlı olmasını diliyoruz. Sendikal mücadelede çok renkliliği ve çok kültürlülüğü kazanıma dönüştürmek ve sendikal mücadeleyi güçlendirmek adına Ziya Paşanın “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz; şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” düsturuyla sendika ayrımı gözetmeksizin eğitim çalışanlarımızı saygıyla selamlıyor ve yeni eğitim öğretim yılının eğitimin tüm paydaşlarına hayırlı olmasını diliyoruz.

            Bahse konu haberde Eğitim Sen Samandağ Şube Başkanı Serap Aldıç Sakallı’nın; eğitim çalışanlarımızı ötekileştiren, etnik köken kültür ve düşünce yapısı itibariyle ayrıştıran, etnik kökenden hareketle eğitim çalışanlarımızı kategorize ederek adeta kendi malı ve arka bahçesi olarak gören, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün  “Muallimler, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, nesiller ister.” sözünü ayaklar altına alırcasına Atatürk’ü bile sadece dilinde sermaye ancak gönülde pespaye hale düşüren ve akıllara durgunluk veren ve her biri birbirinden onurlu tüm eğitim çalışanlarımızı sükut-u hayale uğratıp rencide eden nezaketten yoksun, sendikal dil ve ahlaka yakışmayan ve Eğitim Sen üyesi kardeşlerimizi de derinden üzen ve başını öne eğen kendinden mağrur ancak edepten mağdur açıklamaları teessür içinde müşahade etmiş bulunmaktayız.

Her eğitim çalışanı kardeşimizin sendikaya üye olabilme hakkı olduğu gibi sendika üyeliğinden çekilme ve/veya başka bir sendikaya üye olmayı tercih etmesi de son derece tabii, saygı duyulması gereken takdiri ve iradesinin tecellisidir.  Sendikacıya yakışan, eğitim çalışanlarının iradesine saygı duymak ve kazanımların artması yönünde yılmadan ve meslektaşlarımızı aşağılamadan sendikal mücadeleye devam etmektir.

Kendi sendikasından istifa ederek iradesini ortaya koyan üyelerini hor ve hakir görmek, siz benim tarlamda yetişen bir mahsulsünüz ve benim malımsınız dercesine eğitim emekçilerine saygısızlık etmek, eğitim çalışanlarımızı coğrafyadan hareketle siyasi olarak etiketlemek  ve hatta daha ileri gidip ONURSUZ demek hiçbir sendikanın ve sendikacının hakkı olmadığı gibi haddi de değildir.

İnanıyoruz ki memleketimizin güzide ilçelerinden biri olan Samandağ’da hizmet eden veya Samandağ’lı olan eğitim çalışanlarımız başta olmak üzere sendikalı sendikasız eğitim çalışanlarımızın tamamı bu garabet ithamları okuduğunda son derece üzülmüş ve itham sahiplerini şiddetle kınamıştır.

Coğrafya kaderdir, bu nedenle hiçbir insan doğduğu veya doyduğu yerin dili, dini, kültürü vb. durumlarından ötürü itham edilemez, ötekileştirilemez, hor ve mal gibi görülemez. Nitekim yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de “sizlerin kabilelere ve fırkalara ayrılmanız birbirinizi daha iyi tanımanız içindir.” buyurulmaktadır. Ayetin yanı sıra peygamber efendimiz veda hutbesinde “arap olanın arap olmayana; arap olmayanın da arap olana üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır.” Buyuruyor. Şu iyi bilinmelidir ki ülkemizde ve dünyanın herhangi bir yerinde haksızlığa uğrayan varsa biz haksızlığa uğrayanın cinsiyetine, memleketine, bölgesine, ailesine, kökenine, mezhebine, diline, dinine, ırkına vb. bakmadan haklının ve mazlumun yanında, haksızın ve zalimin karşısında dimdik durarak mahallemizden veya öteki mahalleden demeden onurlu duruşumuzla tavır koyduk. Birer gün arayla Sivas Madımak Otelinde de Erzincan’ın Başbağlar köyünde de insanlar suçsuz yere öldürüldüğünde biz zulme uğrayanın yanında; zalimin karşısında durduk ve hiçbir zaman gençlerimiz idam edilirken sağdan mı soldan mı demedik. Hep şunu bildik: giden ne soldandı ne de sağdan; giden candandı candan.

MEMUR SEN’e bağlı Eğitimciler Birliği Sendikası olarak ülkemizin tüm renklerini seviyoruz ve önemsiyoruz. Türkümüz dünyayı kardeş bilendir, gökleri insanın ortak tarlası parolasıyla hareket ediyor, kimseyi ötekileştirmiyor ve kimseyi dışlamıyoruz. Samandağ ilçemizden ve ülkemizin her yöresinden eğitim çalışanlarımız kendi iradeleriyle sendikamıza üye olmakta ve hiçbir menfaat beklemeksizin sendikal mücadelemizde duruşumuzu takdir ederek üyeliğiyle bir değer olarak sendikamıza güç ve onur katmaktadır. Ayrıca savunduğunu iddia ettiği değerlerle bile çelişen ve gerçek düşüncesini ifşa ederek sendikal samimiyetsizliğini gözler önüne seren Eğitim Sen’e gönül veren onurlu emekçi kardeşlerimiz Eğitim Sen’in sendikal kimlikten uzak siyasi reflekslerinden rahatsız olmuş ve Eğitim Sen’den istifa ederek Eğitimciler Birliği Sendikasına üye olarak ortaya koydukları iradeyle tıpkı geçmişte Eğitim Sen üyesiyken olduğu gibi son derece ONURLU bir şekilde sendikal tercihte bulunmuş ve sendikamızda sadece bir üye olarak değil Eğitimciler Birliği Sendikasında kendini ailemizin kıymetli bir değeri ve ONURU bir o kadar da öz evladı olarak hissetmiş ve benimsemiştir. Hiçbir zaman ne inançlarından, ne doğdukları veya doydukları coğrafyadan ne de farklı siyasi kökenli ailelerden geldikleri önyargısıyla ötekileştirilmemiş, dışlanmamış, aşağılanmamış ve en önemlisi ONURSUZ olmakla itham edilmemişlerdir.

Eğitimciler Birliği Sendikası olarak tenimizin rengi ayrı olsa da terimizin renginin aynı; gözümüzün rengi ayrı olsa da gözyaşımızın renginin aynı; dili, dini, mezhebi ne olursa olsun insanın ve emeğin kutsal olduğunu haykırıyor; sendikalı veya sendikasız eğitim çalışanlarımızın hepsinin ONURLU olduğunu bir kez daha hatırlatıyor ve Samandağ Eğitim Sen Şube Başkanını eğitim çalışanlarından özür dilemeye davet ediyoruz.

Son olarak, ”yalnızca yanımıza değil yarınlarımıza da yakışanlarla yol yürümeliyiz.” diyor;  Nazım Hikmet’in “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür; yaşamak bir orman gibi kardeşcesine” temennisiyle kamuoyunu saygıyla selamlıyoruz.