Azrailim kapın çalmaz,
Vakit dolmasa o gelmez,
Geldi mi imdadın bilmez,
Nefes gider yüzün gülmez.
Kavim kardaş çağırdılar,
Beni sala yatırdılar,
Kefen denen entariyle,
Boylu boyunca sardılar.
Malım mülküm bana güler,
Sevdiklerim yaşın döker,
Yavrularım boyun büker
Anam babam dizin çöker.
Kimse beni istemiyor,
Aman kal gitme, demiyor.
Bak, canın çıktı cesetten,
Farksız oldun kokmuş etten.
Bindin tahtadan atına,
Baktın geriden bahtına,
Oturmuşlar sen gitmeden,
Dünya denilen tahtına.
Beğenmezdin sırma yorgan,
Toprak oldu seni saran,
Artık yoktur, derde derman,
Hani gardaş, gani yaran.
Çekildi kabirden ehlin,
Geldi hesap meleklerin,
İman kitap, soracaklar,
Kafan topuz vuracaklar.
Toprak sıkacak göğsünü,
Dinlemez melek sözünü.
Nefsin kararttı yüzünü,
Dünya kör etti gözünü.
Yiyip içip beslediğin,
Haram, helal demediğin,
Hani güçlü o bileğin.
Kurtların oldun yemeğin.
Diktin dünyaya büstünü,
Yıktın ahiret köşkünü,
Nar olacak mal düşkünü.
Cehennemin en şaşkını.
Gıybet eden o dillerin,
Haram tutan o ellerin,
Konuşacak hep lehine
Hepsi nefsin aleyhine.
İşte geldik gidiyoruz, size veda ediyoruz…
Sevgili dostlarım ölüm haktır.
Her can ölümü tadacaktır.
Şu üç günlük dünya hayatında,
insani, vicdani, ahlaki ve imani değerler üzerine oturmayan tüm sistemler çökecektir.
Doğru yoldan yürümeyen yorulur bir gün,
Hesapsız yaşayanların defteri dürülür bir gün.
Verileni vermeyenden, alınır bir gün.
Kendini bilmeyenler, tanınır bir gün…
Değerli dostlarım, idrakı açılmamış milletlerin, görüş mesafesi cüzdanları ve kasaları ile sınırlıdır.
Dua ve temennimiz odur ki,
Allah’ım bizi boş bir zihni ele geçiren şeytanın desise ve tuzaklarından korusun, sevgiyi, saygıyı, sadakati, merhameti ve insanlık alameti olan imanımızı çaldırmasın.
Nefislerimiz tüm kusurlarımızı gizlerken, bizi kabarmış egonun uçurduğu yükseklerden düşürmesin. Şeytanın süslediği tuzaklarla bizim benliğimizi ele geçirmesin.
Amin gökteki yıldızlar adedince
Miraç kandilimiz mübarek olsun. Sağlıcakla kalın.