Başlıktan da anlaşıldığı üzere, mevcut hükümet, tüm samimiyetiyle tüm argümanları, imkânları kullanarak, küresel anlamdaki sıkıntılara ve bu sıkıntıların Türkiye’mize yönelik olumsuz yansımalarına karşı, elinden gelen tüm tedbirleri alarak, olanca hassasiyetle millet, ülke lehine isabetli kararlar almaya çalıştığını hep beraber görüyoruz.
Yakın zamanda Bankacılık düzenleme ve Denetleme Kurulu BDDK tarafından piyasaları rahatlatacak, Enflasyon ile mücadelede çok büyük bir ivme kazandıracak bir hamle gerçekleştirildi. Şöyle ki; “Bağımsız denetime Tabi bir şirketin 15 milyon liradan fazla nakit döviz varlığı bulunması halinde bunun toplam aktiflerinin veya 1 yıllık satış gelirlerinin yüzde onunu aşması durumunda, ticari Türk Lirası Kredi alamayacağına” ilişkin bir karar alındı. Yansımaları aynı anda piyasalara yansıdı. Döviz ve altında sert düşüşler yaşandı…
“KREDİ ÇEK, DÖVİZ AL” işinin bittiğini söyleyebiliriz. İyi niyetli olmayan girişimlerin, piyasaları manipüle edenlere karşı, kısmen de olsa, ama etkili olmak adına devreye girilmiş olması, millet adına sevindirici olmuştur.
Peki, bu kararım iş dünyasındaki tepkisi ne oldu? Derseniz.. Çok pozitif ve olumlu karşılandığını net söyleyebilirim.
Çünkü, söz konusu karar ile beraber, enflasyondaki kura bağlı maliyet artışları ve bunlardan kaynaklanan Yükselişin engellenmiş olduğu ve müdahalenin yerinde olduğu ve ekonomideki olumlu yöndeki istikrarlı gidişata katkı sunacağını tüm iş dünyası, uzmanların dillendirdiğini hep beraber gördük ve daha da göreceğiz inşallah..
Yine BDDK’nın almış olduğu bu karar; dövizdeki arz-talep dengesi Türk lirası itibarını düzeltilmesi anlamına gelmektedir. İnanıyorum ki; çok daha makbul ve kabul görebilir bir seviyeye düşecektir.
Bu karar, bu düzenleme yukarıda arz edilen kapsamdaki şirketlerin Türk Lirası kredilerine erişimini kısıtlamaktadır. Nedeni dövizin spekülatif amaçlı ve amacının dışında kullanımının engellenmesi adına.. İstisnaları kapsamı dikkate alındığında da bu tarz şirketlerin sınırlı olduğu, çok büyük şirketler olduğunun da bilinmesinde fayda vardır.
Piyasa ekonomisinin normal işleyişine müdahale gibi bir durumun olmadığını da hepimiz biliyoruz.
Firmaların üretime ve yatırıma yönelik fonlama ihtiyaçlarının ön planda tutulması gerektiği bir gerçek..
Bilmemiz gerekiyor ki; DÖVİZ asla bir yatırım aracı olarak görülmemesi gerekmektedir. Döviz yükümlülükleri yerine getirmek Ve tabii ki bu süreçte kaynakların yatırıma, üretime, istihdama, ihracata ve dolayısıyla büyümeye katkıda bulunmak adına aktarılmasının daha önemli olduğu görüşünü savunanlardan olduğumu belirtmek isterim.
Bu Karar; Sayın BDDK Başkanının ifadesiyle “Dövizin gerçekten ihtiyaç olan alanlarda kullanılmasına ve enflasyonun kontrol altına alınmasına da olumlu katkı sağlayacak” tespiti ve görüşü ile yapıldığını görüyoruz.
Rabbim, ülkemiz, milletimiz adına isabetli kararlar almayı, sıkıntılı süreçlerden, birlik ve beraberlik ruhuyla kurtulmayı ve tabiki MİLLİ BAĞIMSIZLIK yolunda, kendi ayakları üzerinde duran, Allah’tan başka kimseye muhtaç olmayan, üretimi, yatırımı, istihdamı, ihracatı, büyümeyi önceleyen, milletin refahını, ülkesinin geleceğini, çıkarlarını düşünen, bu uğurda mesai gözetmeksizin çalışan samimi kadroları başımızdan eksik etmesin.
Kalın sağlıcakla, hürmetle..