Eylül ayının ilk günü, her yıl rutin olarak kutlanılan, açılışı yapılan adalete yönelik heyecanlı konuşmalar yapılan 1 Eylül 2022 -2023 adli yılı açılışını dinledik, izledik, notlarımızı aldık. Ülkemize, milletimize, insanlığa, adalete hayırlar getirmesini dileyerek yazıma başlamak istiyorum.
Evet, bizim yapmamız gereken haklar, yani hukuk ve adalet hususunda şimdiye kadar yapılan doğru ve isabetli kararlar ile varsa yanlış ve eksik olan kararların tefekkür edilmesidir. Ki hakikaten son 20 yılda bu konuda oldukça hızlı ve netice alıcı birçok mevzuat düzenlemeleri yapıldı. Emeği geçenlere müteşekkiriz.
Yargı demek, muhakeme demek ve muhakeme neticesinde bir karara varmak demektir.
Geçen bir yazıda okumuştum ve hoşuma da gitti, alakamı celp etti. “Adalet; vicdanlarda kabul gören karardır.” diyordu. Aynen katılıyorum.
Genel itibariyle hem somut bilgi ve belgelere, hem de vicdana dayanarak bir görüş ve kanaat serd edildiği zaman, şüpheli de Müşteki de sanıkta, failde, mağdur da hülasa tüm taraflar vicdanen, aklen çıkan karara her daim saygı gösterir ve göstermesi gerekmektedir.
Bir Devleti Büyük devlet yapan sadece maddi kalkınması, fethettiği topraklar, elde ettiği büyük zenginlikler vs. değildir.
Bir Devleti Büyük devlet yapan; haklara sahip çıkması, haklının yanında durması adaletin hayatın her noktasında hükümran olmasına yönelik samimiyetle yaptığı çalışmalardır.
Ben her zaman adalet hususunda, gittiğim sohbetlerde, hasbihallerimde örnek gösterdiğim milletine hizmeti, Hakka hizmet olarak gören devletler vardır. Büyük Selçukluları, Büyük Osmanlı Devletini, İmparatorluğunu… Zira Osmanlı İmparatorluğu 615 küsür Yıllık uzun bir ömür sürdü. Sadece oklarla, kılıçlarla, toplarla bir toprak elde etmedi, kuru bir cihangirlik sevdası yapmadı..
O Ceddimiz ki; Osmanlı İmparatorluğu devleti Aliyye; imanın, Adaletin, mimarinin, bilimin, edebiyatın, şiirin, sanatın yanı sıra verdiği isabetli ve hakkaniyetli kararlarla hep gönüllerde karşılık gördü. Baş tacı edildi. Her dinden, görüşten insanlara saygı duydu. Halen de yüzyıllar geçse de ceddimiz anıldığı zaman rahmet ve minnetle anılırlar ve anılmaya devam ediliyorlar. Allah onlardan razı olsun.
Hz. Ömer ki; O hem bir devlet başkanı hem de bir halife idi. Ne demişti? “ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR”. Bir devletin, vatanın güçlü, müreffeh ve mutlu olması, karar vericilerin verecekleri isabetli, doğru, takdire şayan hükümlerine bağlıdır.
Yanlış kararlar nasıl ki unutulmadığı gibi, doğru, isabetli, vicdanlarda kalplerde karşılık bulan hakkaniyetle yerinde verilen kararlarda, hükümlerde her daim gelecek nesillere aktarılacaktır.
Bizi yaratan Rabbim Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “
Şüphesiz ki Allah adaletli davranmayı, iyilik yapmayı ve akrabayı görüp gözetmeyi emreder. Her türlü hayâsızlığı, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Düşünüp ders almanız için size böyle öğüt verir.
Öyleyse tarttıklarınızı adâletle dosdoğru tartın ve hiçbir zaman ölçüyü eksik tutmayın!
Ülkemizin, necip milletimizin fitne ve fesadın kol gezdiği, yedi düvel değil yetmiş düvel tarafından içeriden ve dışarıdan kuşatıldığı bir sürece yaşıyoruz.
Bu zaman diliminde her daim istiklal ve istikbal mücadelesinde Adaletten, haklının yanında durmaktan asla çekinmeyen, ehil, liyakatli, dürüst, samimi emanete ihanet etmeyecek insanlardan müteşekkil, Vatan sevgisinin imandan geldiği şuuruyla hareket edenlerden oluşanlarla yol yürümeyi cümlemize nasip eylesin.
Tekraren “Hukuk” satırlara sığmayacak kadar kapsamlı bir ifadedir. Hürmetle