Zeka geriliği, otizm, dikkat yetersizliği ve hiperaktivite teşhisi konulan pek çok çocuk belki de mağdur. Beynin düşünme, istemli hareket, konuşma, sonuç çıkarma ve algılamayı sağlayan bölümünde yaşanan sorunların belirtileri yanlış teşhiş konulmasına neden olabiliyor.Beyin üzerindeki ince bir alan araştırıldıktan sonra otizmin artık tek bir otizm olmaktan çıktığını gösteriyor.İşitsel, dokunsal bilgilerin toplanıp iletişimlerinin sağlandığı ve koordine oldukları bölge üzerindeki milimetrik bir bozukluk karşımıza otistik bir çocuk çıkarıyor. Beyinde bilgiler ayrı noktalara kaydedilir.Örneğin, insan yüzü beynin arka kısmına kaydedilir. Yüzün algılandığı bölge öndedir. Beynin yüzü algılayan ya da kaydeden bölgesinde milimetrik bir bozukluk varsa otistik bir çocukla karşılaşıyorsunuz. Buradan sonra kafalar karışıyor. Hiç bir otistik çocuk diğerine benzemiyor deniyor. Çünkü her çocuğun sorunu farklı bir bölgede olabiliyor. Bu bölge bilindiğinde teşhis ve tedavi ona göre yapılıyor.
ÇOCUĞA GÖRE TEDAVİ
Bunu çok iyi bilirsek bu çocukları anlayabilir ve hepsine uygun tedaviyi verebiliriz. Hepsi dikkat yetersizliğidir ama bir tane dikkat yetersizliği yoktur. Her birine aynı şekilde davranamayız. Beynin eksiklerin teşhis edilip tamamlanması gerekir.Bazı durumlarda eksik herhangi bir şekilde tamamlanamıyor. Ama unutmayalım ki, yeni bir beyin yapamayız.
ŞIMARIK DEĞİL SORUNLU
Dikkat yetersiz olarak bilinen bir çocuğun belki de renk göremeyen dikkat yetersiz bir çocuktur.Çocuğun renk görmediğini bilemeyebileceğine dikkat çekiyorum. Bazen çocuk rengi görse bile kaydedemiyor ya da ismini eşleştiremiyor.Çocukların başarısız oldukları alanla ilgili sorun yaşıyor olabileceğini göz ardı etmememizi istiyorum; “Bir körü okumaya zorlamayız. Ama bazen çocuk harfleri göremez, cümleyi göremez, kelimeleri göremez. Şımarıklığından inatlaşıyor diye vurduğunuz aşağıladığınız çocuğa yaptığınızı bir köre yapmazsınız. Sonra bu çocukta vurmalar, tükürmeler, saç çekmeler gibi hareketler başlar. Bir insanı ne kadar sıkıştırabilirsiniz?”
Konuşma bozukluğuna patates tedavisi
Konuşma bozukluğu için gelen çocuklara önce kalem tutmayı ya da çatalla patates yemeyi öğrettiklerini söylüyorum. “Konuşamayan çocuklara ben ilk önce kalem tutmayı öğretirim. İlk önce çatalla patates tutmayı öğretirim. Terapi esnasında çocuğunu monitörden izleyen bir çok anne bana gelmiştir. ‘Biz buraya konuşma için geldik. Bu nedir çatalla patates yedirmek?’ diye. Bunu yapıyorum çünkü bu ince motor çalışmasını yapmadan konuşamazsınız.