DER Kİ…!

Cahiller meclisinde satma cevheri laftan ne anlar beyni serseri..

Kul gayret ile görevli, problemi çözmek ile değil. Takdir Allah’ın öyle değil mi?

Maalesef zihin kodları ele geçirilmiş, aklı çalınmış, fikri bulanmış zamanın insanları ile çözüm odaklı bir yönetim oluşturmak çok zor.

Bilinci kapalı insanlar, bilge olsa ne yazar. Algıları kapalı, çünkü kaygı bozukluğu kronikleşmiş. Maddeci ve mideci bir kitleye, neyi ne kadar, anlatırız.

Şeker, yağ, un, bulgur, dolara odaklanmış bir kitleye Türkiye haritası ve etrafını saran zehirli yılanları, çakalları göstermeye çalışıyoruz ama nafile. Derin narkoz altında uyuyan birine uçurumu nasıl göstereceğiz.

Zira algı almış başını 4 nala gider. Hâlbuki algı

Sorgulamadan aklını başkasına teslim etmektir.

Bizden olmayan insanların açtığı derin yaralar ne yazık ki

Güvenini merhamet duygunu inancını çalar da, dımdızlak bırakır insanı.

Bu gün, bir gurup hatunla sohbetlerimiz oldu ülkemizin güncel sorunlarıyla ilgili, yani zamlar…

Hepsinin yüzünde korku, kaygı vardı. Aç kalacakları endişesi ile yönlendirildiklerini, stok yapma İhtiyacı duyduklarını söylediler.

Onlara şunu sordum

Bacılar eğer 1 hafta olağan üstü bir hal olsa hiç dışarı çıkmasanız, evinizde ihtiyacı karşılanacak gıdanız var mı?

Hepsi: Var tabi bir ay yeter belki daha fazla, dediler.

Peki dedim, bizim dinimizce 3 günlük yiyeceği olan zengin sayılıyor madem şu an hepiniz zenginsiniz yani.!

-Evet doğrudur dediler. Hatta dipfrize attık mercimekleri kurtlanmasın diye fazlaydı dedi biri. Peki dedim ..onu dipfrize değil olmayana verseydin de bu günleri daha kolay birlik kardeşlik güven içinde geçirseydik haaa.

Belki de dipfrizden çıkan mercimek kanserojen etki yapacak nereden biliyorsun sağlıklı olacağını deyince

Vallahi doğru olabilir. Ama bizi korkutuyorlar dedi.

Ben de: Eğer ecdadımız nene hatunlar savaşta elindeki bir avuç buğdayın bulgurunu ekmeğini dahi askerine yedirmeyip ayak yalın baş açık kağnılarla, sırtında mermi taşıyıp savaş alanlarında mevzilerde vatanı savunan askere götürmeseydi şimdi sen ben burada olamayacak belki de esaret altında kuru ekmeği bulamayacaktık deyince hepsi bir ağızdan, evet dedi.

Ahhh ahhh…Yalvarıyorum  ne olur her Türk Müslüman kadın ya da erkek vazife edinsin anlatsın her gün birkaç kişiye, bu yüce milleti uyutmaya çalışanların gizli maksatlarının bayrağımızı indirmek devleti yıkmak ve namusumuz şerefimizi çiğnemek olduğunu. Ne olur eyyy inanan insanım diyenler! Bakın Bir uyanık yüzlerce uyuyanı uyandırır, siz bu yazıyı okuyan kardeşim

Komşularına koş ve en az bir kişiye anlat.

Bu ülkede açlık yok ve asla da olamaz. Devlet kimseyi aç açıkta bırakmaz. Ama devletin yoksa bu gün küçümseyip yanına yakıştırmadığın Suriyeli diye aşağıladığın insanlar kadar şanslı olamayacaksın çünkü senin sığınacağın başka Türkiye yok yok yok.

Aklının sadakası gerçekleri haykırmak yoksa bir kafir gelir senin aklını alır namusunu alır şerefini alır

O vakit bu günkü sorunun ekmek değil un değil seker değil vatan olduğunu çok iyi anlarsınız.

Haydi hoşça kalın ikindi ezanı okunuyor camimiz Habib-i Neccar’da. Ben namaza. Dualarım sizinle.

Uyanın ve asla izin vermeyin sizi uyutmalarına sakın.

Sevgiyle kalın, hoşça kalın.

Allah yar ve yardımcımız olsun.