Dünde Yaşama..!

Ama dün yaşananlara da, sakın kör bakma.

Beğenmediğin dünü yaşamamak için, bu güne hakaret etme.

Bu güne hakaret ettiysen de

Yarından iltifat bekleme.

Zira aczini bilmeyen, haddini bilemez.

Bilmeliyiz ki, dünya kurulalı beri yer yüzündeki tüm tezgahlar Allah’a çalışır.

İnancı olmayan ise tezgahı ben kurdum sanır, ancak o tezgah başına yıkılınca şu fani mülkün sahibi Allah CC olduğuna inanır.

Hepimizin şahit olduğu gibi

2 yıllık pandemi döneminde

Pek çok şey değişti ve turnusol kâğıdı etkisi ile adeta sapla saman birbirinden ayrıldı.

İyi, kötü, zalim, merhametli, dost

Düşman, faydalı zararlı ayrıştı.

Freni, gazı, vitesi karıştıran inanç fukaraları sınavı kaybetti ve duvara tosladı korku ve panikle depresyona girdi.

Bir kısmı bu durumu fırsata çevirdi aklınca ve 3 kuruşluk dünyalık için ahiretlerini ucuza sattılar.

Sakın birbirinize zulmetmeyin, birbirinizden çalmayın diyen rablerinin ayetlerine kör baktılar.

Bir kısmı Allah’ın cc’nin gücünü merhametini, şefkati ve rahmetini gördü olan bitende.

Allah’ın rızasına talip oldu.

Paylaştı, varını yoğunu ve zor günlerde vatana millete karşı vazifesini yapmanın gönül huzuru ile dalgalanan şanlı bayrağın altında özgürce nefes almanın bedelini insan kalarak ödenebileceğini haykırdı, haliyle diliyle tüm yüreği ile. Ve sınavı geçti yüz akıyla inşallah.

Tüm insanlık, Açık Öğretim Fakültesi olan gök kubbe altındaki kâinat okuluna kayıtlı oldukları halde, onun yüzü hürmetine yaratılan şu fani mektepte iki cihan güneşinin ışığına kör bakıp, aşkına talip olmayıp, düşeceği dipsiz karanlığı tasavvur edemeyen zavallı okumuş cahiller topluluğu olarak, sürüsünü uçuruma götüren akılsız çobanlar gibi, inançsız rehberleri ile birlikte uçurumu boylama riskiyle burun burunalar maalesef.

Devir uyanma, arınma, inanma

bir olma, iri olma diri olma devri

Dünyaya kim olduğumuzu, kimin mirasçıları olduğumuzu bağıra bağıra anlatma devri.

Zira her can ölümü tadacaktır derken, ölüm gelmeden ölüme hazırlamamak kendimizi ölümsüz sanmak ve aldanış kervanına katılmak insanlık diplomasına atılan çarpı ile

Hüsran ile yok olmaktır.

Büyük üstat N.F.K.

-Büyük randevu nerede, saat kaçta,

Tabutumun tahtası, kim bilir hangi ağaçta.

Şu geçeni durdursam eteğinden,

Soruversem, haberin var mı öleceğinden der.

Rahmet, minnet, saygı ile anıyoruz.

Dostlarım, elbet yarın olacak, acaba biz, yarında olacak mıyız?

Bu nedenle her an yola çıkmaya hazır valizi toplu durmalıyız.

Takdir yüce Allah’ın.

Saygı ve muhabbetle, hoşça kalın sağlıcakla kalın.