Hürriyet Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı Serdar Kahraman, sendikaya bağlı üyelerin 30 Haziran Perşembe ve 1 Temmuz Cuma günleri iş bırakma eylemi yapacaklarını duyurdu.
Hatay Gazeteciler Cemiyeti’nde bir basın açıklaması gerçekleştiren Kahraman, Hürriyet Sağlık-Sen genel merkez yönetim kurulunun aldığı karar ile tüm üyeleri ile birlikte tüm sağlık kuruluşlarında riskli birimler hariç olmak üzere 30 Haziran Perşembe ve 1 Temmuz Cuma günleri iş bırakma eylemi yapacaklarını duyurdu.
Hürriyet Sağlık-Sen Basın ve Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Serdar Kahraman yapacakları eyleme ilişkin bir takım açıklamalarda bulundu;
İŞ BIRAKIYORUZ, ÇÜNKÜ;
“ Sağlık çalışanları özellikle de pandemi süreci başta olmak üzere son yıllarda hak ettiği değeri bir türlü göremediği gibi sahip olduğu birçok hakkı da kaybetmiştir.
Tüm dünyada ölümlere neden olan Covid-19 salgını sırasında bile sadece bir alkış ile teselli edilmeye çalışılan sağlık çalışanlarının hiçbir talebinin ne yazık ki karşılanmadığı görülmüştür. Sağlık Bakanı Sayın Dr. Fahrettin KOCA’nın birçok kez yaptığı açıklamalarında gördük ki sağlık çalışanları artık bir üvey evlat muamelesi görmektedir.
İŞ BIRAKIYORUZ, ÇÜNKÜ;
Sağlık bakanı kurum içerisinde ayrımcılık yapmaktadır.
Birçok bakanlık tarafından pandemi döneminde kendi çalışanları için sayısız iyileştirmeler yapılmıştır. Oysaki sağlık bakanlığı bırakın sağlık personellerine bir iyileştirme yapmayı hekimleri ayrı diğer sağlık personellerini ayrı kefede tutarak adeta kurum içerisinde ayrışmalara ve kutuplaşmalara sebep olmuştur.
Sayın Sağlık bakanının son zamanlarda mecliste görülmesi beklenen kanunlarla ile ilgili açıklama yaparken gördük ki sağlık bakanlığı adeta DOKTOR BAKANLIĞI olmuş durumdadır. Varsa yoksa herkimler için düzenleme derken bu ekibin ayrılmaz bir parçası ve olmazsa olmazları olan diğer tüm sağlık çalışanlarını yok hükmünde görmüştür. Ayrıca bu durumdan mesleğini türlü zorluklarla ifa etmeye çalışan hekimlerimiz de rahatsızdır. Dr. Fahrettin KOCA bir tabipler odası başkanı gibi değil bu ülkenin sağlık bakanı gibi hareket etmek zorundadır.
İŞ BIRAKIYORUZ, ÇÜNKÜ;
Teselli mahiyetinde geriye dönük enflasyon farkı değil, iyileştirme amaçlı ileriye dönük gerçek enflasyon oranında zam istiyoruz.
Yıllardır enflasyon karşısında eriyip giden memur maaşlarına iş işten geçtikten sonra yapılan 6 aylık sahte enflasyon farkı ile hiçbir kayıp telafi edilemez. Son altı ayda memurlar günlük artan zamlar karşısında en az iki maaşını kaybetmiştir. Memurun Temmuz ayında alması gereken gerçek zam oranı şu an yıllık %74 olan enflasyon oranıdır.
İŞ BIRAKIYORUZ, ÇÜNKÜ;
Sosyal hakları bile verirken adil değilsiniz.
Sağlık bakanlığı tarafından yalnızca hekimlere verilen ve primi dahi devlet tarafından ödenen “tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sigortalılık” adı altında yapılan mesleki sigortalanma hakkının hekim dışı sağlık personellere de tanınması gerekmektedir.
Bir sosyal devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasına aykırı olan bu düzenleme ne yazık ki Sağlık Bakanlığının bildiğimiz alışagelmiş hukuksuz işlerinden biri olmuştur.
Hürriyet Sağlık-Sen olarak çalışmalarına başlamış olduğumuz bu mesleki sigortalanma hakkının tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde olmasını biz sağlayacağız. Ayrıca Hürriyet Sağlık-Sen sendikamıza üye oldukları aydan itibaren şu an teminatı 200.000 olan ve 2023 yılında 500.000 teminatlı Türkiye’nin en yüksek limitli ferdi kaza sigortasına sahip olacaklardır. Ve sigorta primlerinin tamamı sendikamız tarafından ödenecektir.
İŞ BIRAKIYORUZ, ÇÜNKÜ;
Aile hekimleri mutlu değil,
Dağınık bir coğrafyaya sahip ülkemizde aile hekimlerimiz 7/24 susmayan telefonları ile cefakâr şekilde hizmet vermelerine rağmen ve özellikle de pandemi döneminde yaptıkları kahramanlıkları unutarak onlara ödül vermek yerine, onlara teşekkür etmek yerine en ufak bir hatada ceza vermeyi kendine görev edinen Sağlık Bakanlığı bir an önce tüm aile hekimlerine hak ettiği değeri verecek çalışmaları yapmalıdır, yapmak zorundadır.
Aile Hekimleri aba altından sopa göstermek suretiyle sürekli tehdit altında çalışmaktadır. Liyakate göre değil Sadakate göre atanan yöneticiler olduğu sürece biz sağlık çalışanları olarak bir arpa boyu bile yol alamayız. Artık adamcılığı bir kenara bırakıp sağlık idarecileri liyakat esasına göre atanmalıdır.
İŞ BIRAKIYORUZ, ÇÜNKÜ;
Sağlık Bakanlığı’nda MOBİNG vardır,
Gün geçmesin ki bir sağlık kuruluşunda bir sağlık çalışanı sadık idarecisi tarafından mobinge maruz bırakılmasın. Gün geçmesin ki bir sağlık personeli bir yetkili sendikanın temsilcisi tarafından anayasal hakkı engellenmemiş olsun. Gün geçmesin ki asıl işi insan olan ve insanı yaşatmak olan hayat veren eller olan sağlık çalışanları şiddete maruz bırakılmasın. Ülkemizde ne yazık ki ne mobingi engellemeye yönelik sağlıkta şiddeti sona erdirecek yeterli hukuki mevzuat bulunmamaktadır. Sağlıkta şiddete sebep olanların sağlıkta ücretsiz yaralanma hakkının elinden alınması ve mobinge denen olan idarecilerin ise görevden el çektirilmeleri gerekmektedir. Ancak kamuoyu vicdanı bu şekilde rahatlayacaktır.
İŞ BIRAKIYORUZ, ÇÜNKÜ;
Yaşamak için ve yaşatmak için eylemdeyiz.
Sağlık çalışanlarının yaşatmak olan asıl işlerinin yanı sıra onların bir yaşam haklarını olduğu unutulmamalıdır. BIRAKIN YAŞATALIM, BIRAKINDA YAŞAYALIM.! “