İLLÜZYON MU GERÇEK Mİ?

Öyle bir sahnedeyiz ki, uyku ile uyanıklık arasında, adına dünya dediğimiz sahnenin ışıkları gözlerimizi alıyor ve ışık körü oluyoruz adeta.
Sanal ışıkları gerçek sanıyor, yanılgıyla ayağımızın altında kalan narin çiçekleri eziyor, derin çukurları göremiyor, içine düşmeden uyanmıyor, düşenlerimiz de yol yordam bilmediği ve rehberini tanımadığı için çıkamıyor.
Adeta uyurgezer dolu yeryüzü.
En tehlikeli uyuyanlar gözleri açık uyuyanlar ki bunlar kendi kabuslarını size de yaşattılar.
En masum uyuyanlar gözleri kapalı uyuyanlar. Bunlar kendi kabuslarını kendileri yaşarlar.
Ama ne bir santim kısalır ne bir santim uzarlar. Hayat yolu çok çetrefilli ve tuzaklarla dolu.
Her halükarda, verilen süre ve varılacak hedef belli.
2 yol gösterilmiş doğru ve eğri.
Bana gelen, 1.yolu seçsin demiş
Seçme hakkı aklı, iradesi imanı olan insana bırakılmış hak.
Rabbi kuluna: çek kendini benimle onun “nefis” arasından,
Kurtulsun ruhun eziyet içinde uyuşup tüm sevdiklerini ve canını acıtan dünya yarasından
derken ben dediğin ten bedene kurulu sinsi tuzak (nefs) seni
Azıcık zevke şeytanın otağına yem etmeye yok etmeye kararlı. Bunu fark etmez uyanmazsan asla beni bulamazsın,
Özünü gerçek yüzünü göremezsin der.
“Hiç” kimse, diye diye biri vardır.
Uyanır o kimseyi bulur tanırsan
işte o zaman “ben” den benliğinden kurtulur uyanırsın.
İçinde olmayanı dışarıda arama
İçini içine koyan mevlana döndün mü hiç yüzünü, duydun mu sözünü.
Kulum dediğinde, buyur rabbim dedin, vardın mı secdegaha. Kalbinle seyr’i,
sülük ettin mi, yüz yüze geldin mi?
Huzurda, huzuru bulup özlemle
ağlayabildin mi sevgiliye kavuşunca?
Ve bilse ki insanlar dünyanın en yüksek teknolojiyle donatılmış yenilmezlik vaat eden iki silahları olacak bunu elde etmek için her şeylerini verirler.
Ama bilmezler ki, ellerinde sadece halis niyetle bulundurabilecekleri her kapıyı açan besmele gibi bir anahtar ve fatiha gibi kılıç ve kalkanları var. Ama doğrusu kör ve sağırdırlar anlamazlar. Rabbim cümlemizi bu şuura erdirsin amin.
-ADETA-
Bir pervane gönlüm, döndükçe dönüyor, yandıkça kanıyor, acıyor ha bire, cemal bahçelerine bakarım hayretle şavkında.
Ben ki, anacak huzur bulurum senin aşkında.
Bir engel ki, çekiyor beni ahh şuursuzca.
Ne olur, kopar beni bu bağdan ey ulu rahman
Kolay olsun acizane sonsuz aşkına varmam.
Ya Rab! Bizi kullun olmaya layık eyle. Güç ve irademizi, imanımızı arttıracak vesilelerle meşgul et. Aczimizi, zayıflığımızı, bilensin.
Dünyamız en zor zamanını yaşıyor. Bize yol güzergahı olan şu fani dünyaya içindeki ışıkların gönlümüzü kör etmesine ve gönlümüzü çalmasına izin verme. Biz senin nefesinle hayat bulduk, insan olduk. Bizi insanlıktan, kulluktan çıkarmaya çalışan her türlü habis yaratıktan koru ve gözet.
Sana sığınırız ey alemlerin rabbi. Ey hakem’i mutlak.
Sensin bizim tek sığınağımız sakla bizi mevlamız. Senin tükenmez rahmet kapından başka kapılara muhtaç etme bizi ya gaffaru ya rahim.
Vatanımızı, devletimizi, bayrağımızı, ordumuzu liderimizi ve aziz milletimizi sana teslim eyledik. Eyyy emanetçilerin en emini olan Allah’ım sen koru cümlesini ve düşmanlarımıza asla fırsat verme. Cümlemiz diyelim Amin amin amin.
Sevgi saygı muhabbetle hoşça kalın sağlıcakla kalın.