Hatay Büyükşehir TV
Reklam
Emine Atakan

Korku/yorum…!

Korku/yorum…!
Bu haber 14 Şubat 2022 - 13:43 'de eklendi.

Rahmetli annem 90 yaş üstüydü, kalça karığından sonra yatağa düştü, tüm sosyal hayatını yitirmişti.

Ve sinsi hastalık demans, net açığa çıktı o vakit…Hayata veda etmeden bir yıl evvel panikliyor Korkuyorum cümlesini, nefes alır gibi sık, sık kullanıyordu. Bende ona: Neden korkuyorsun annem dediğimde bilmiyorum derdi…

Hayret ederdim, neden korktuğunu bilmiyor ama korkuyor yine de, derdim.

Ama şimdi anlıyorum ki, insan bildiğinden değil, bilmediğinden korkarmış. Hâlbuki annem çok iyiliksever, Allah dostu, namazında niyazında haccını, umresini yapmış, gelene geçene, uçana kaçana yardım eden, çalıştığı kurumda yatılı kalan 350 talebeye resmen analık eden, ömrünün her saniyesinde, birilerine bir şeyler yapayım diye paralanan, ondan alıp ona eşya taşıyan dünya iyisi biriydi, yine de belleğinde korku vardı, çoğu şey silindiği halde. Gece yatacağımız vakit kızım gel yanımda dur biraz derdi. Dururdum ve hadi iyi geceler der, yatağa gecerdim,5 dakika geçmez, yine çağırır, biraz yanımda dur derdi ve 5 dakika evvel durduğumu unutur bu devir dayım, yorulana kadar sürerdi. Hatta tüm ağrı sinirleri ölmüş, açılan yaraların ağrısı, kesilen kolun yokluğu onda bir etki yaratmıyor, hata acıktığını ve doyduğunu bile anlamıyordu aslında onun dünya sınavı bitmiş, pasaportu, öbür âleme geçiş vizesi için sıraya konmuş sürenin dolması bekleniyordu… İyi de, bu korku neydi ve mesaj kime, kimlereydi?

Elbette ki, anlayana, hissedene,

Ol,anı, bit’eni müşahede edip

Şu dünya denilen konuk evinde, kısa bir süre kalıp, nereden gelip ne halde, nereye gideceğiz, diye düşünebileneydi…

Yani bana…

Bir süre aldığım siyasi görevin sorumluluğu gereği annemden ayrı kaldım ve vicdan yaptım yalnız bıraktım, inşallah bana kızmamıştır diye. Bir gün ziyarete gittiğimde ona, nasılsın anne dediğimde, bana çok yorgunum dedi, şaşırdım! Halbuki anam, ya tekerlekli sandalyede, ya da yatakta olduğu için, uyuyarak geçiyordu görünürde tüm zamanı..!

Nasıl yorgun olurdu?

Bana demez mi, kızım babanın asker arkadaşının oğlunun düğünü vardı, yemek yaptım, misafir ağırladım yeni gittiler deyince şaştım kaldım.

Allah Allahhhh. Anam kaşığı tutamıyor bak sen işe!

Ben onun yapayalnız sanarken,

Rabbimiz meğerse onun zihnini çok sevdiği şeylerle meşgul ediyor yemekli düğün dernek kurup, misafir ağırlatıyormuş.

Ey, ol deyince olduran her yeri rahmetiyle dolduran, görünenlerin görünmeyenlerin Rabbi Allah’ım, bu ne lütuftur.

Evet, neyi ne kadar bilirsek bilelim, bilgide daima yetersiz aciz olduğumuzun idraki ile bilinçle atlama yapacak, farkındalığı arttıracak verileri arayıp, bilinç altındaki gereksiz ve miadı dolmuş verileri temizleyip, yeni verileri ilave etmezsek, Rahmandan gelen koordinatları kendi bilincimizde güncelleyip daima ilk sırada okuyacaklar arasına almazsak korkular hayat yolumuzun güzergahında, her köşede tabela gibi karşımıza çıkacaktır. Zira yer yüzü korkaklar ve cahiller için, tuzaklarla dolu bir cehennemdir

Haz, heva, zevk, ego, odaklı olanların duyu organlarına sirayet edecek olan şeytani virüs, onları hak yoldan saptırmak ve nefislerine zulmedenler kervanına katmak için var gücüyle form değiştirip, cezbedici, albenili, aldatıcı illüzyonların hipnotize ettiği zavallı bir sürüngene dönüp, dünya sürgünü gelene kadar aşağıların, aşağısında yaşama razı olacaktır.

Emaneti kullanırken, sahibini hatırlamayan, yüzleşeceği güne kadar serbest bırakılır.

Tebliğ kulun görevi, öncelikle kendi kendimize bu telkin…

Nasibi olan kullara selam olsun

Ha bir tekin daha var, kabirde

Onu hoca yapar, ama oradan dönüş yok…

Kulağımıza doğarken okunan ezan, ölünce okunacak sela için

Hayat iki nefes, ilki aldığımızdır ağlayarak…

İkincisi, verdiğimiz son nefes, sevdiklerimizi ağlatarak…

Hayat ikisi arasındaki koşuşturmadır düşerek, kalkarak.

Azrail arkamızda, kabir önümüzde, enseye bir fiske, pat kabirde.

İlahi ya rab

Verdiğin mühleti ve mükemmel emaneti, sana yaraşır şekilde taşıyıp teslim etmeyi nasip eyle bize. İlim, ahlak, aşk ile süsle bedenimizi ve sırrına aç basiret gözlerimizi…

Eyyy insanoğlu İnsan, eğer,

Yüreğinde varsa Allah inancı,

İşte budur seni kemiren sancı.

Ruhunla bedenin iki yabancı,

Ve tek birleştirici, tövbe ilacı.

Mevlam yüreğimizi hakka, hakikate ayna, dilimizi, aklımızı hak yola hizmetkar eylesin Cümlemizi bir Allah dostuna rast getirsin.

Kopan bağlantıları tamir ettirsin

Amin. Sevgi saygı muhabbetle hoşça kalın sağlıcakla kalın.

Etiketler :
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA