“Öyle Bir Mahkemeye Çıkacağız’ki Hakimin Kendisi Şahit”

Kıymetli dostlarım hepimiz çok özel günlerin Tanıklığını yapıyor zihin aynamızdaki yansımasına göre ruhsal, duygusal, hissi sıçramalar yaşıyoruz. Bazen dibe batıyor nefessiz kalıyor, bazen de şükür denen can simidine yapışıp nefes alıyor dua nimetiyle, göz yaşını katık ediyoruz

İNANIN BU GÜNLER GEÇECEK

Hasar versede yontmadan hangi oduna şekil verebiliyoruz. Çünkü uzayan tıranaklarımızla anca
birbirimizin gözünü oymak, ağzından lokmasını
almak gibi hadsizlikler yapıyoruz maalesef. Yüce Mevlada haddinizi bilin operasyonu ile içimizdeki provokatör fikirleri minnacık virüsle izole ediyor hepsi bu. Kul azmayınca Allah bela indirmez. Azdık, yani
vakti zamanınında Yunus dergahına odun toplamaya gitmiş bilirsiniz. Neden odunların
doğrusunu toplamış acaba? Halbuki ocakta yanacakmış, egri olsa, doğru olsa ne olur, nasıl olsa yanıp kül olacak demi. Ama işte durum, şimdiki anlayışla, görüşle ve düz mantıkla çözülmez öyle değilmi?

Yunus öyle bir kapının kulu olmayı kabul etmiş ki o kapıdan eğri odun bile geçirmeyi ihanet
olarak görmüş tertemiz olan zihin aynasından.

Ali Devletin kapısından girmiş ve en Ali yerleri, makamları işgal etmiş, aldığı kararlarla yaptığı işlerle ona referans olanlarıda, kedinide cayır cayır iki cihanda, cehenneme atmayı göze alacak kadar gözü dönmüşlere
biz neyi ne kadar anlatabiliriz, şu cüzi aklımızla.

Bakkal terazisinde vagon tartan biçare gibi gülünç duruma düşme ahmaklığını kabul etmiş oluruz değilmi? Vakitsiz doğan çocugun yaşayıp yaşamayacağı uzman tarafindan bilindigi gibi bazı kararların vakitsiz alındığında kabul görmeyecegini bilme
yeteneğiniz yoksa asla bir toplumu temsil etme
yetkiniz uzun süremez bilmelisiniz.

Herkes konuşabilir herkes her şeyi yapamaz. Herkes bir şey olabilir arksına bir güç alabilir
ama kendisinde o güç, yürek, iman, aşk ve vefa yoksa arkasındaki güç çekilir çekilmez çöp bidonu gibi sadece çöp atılan bir meta olur. Dikkat edelim her şeyi ağzımızdan çıkana, kalbimizden geçene hepsi kayıt altında bunu çok iyi bilmeliyiz.

Haydi bu günlük bu kadar kızım sana söylüyom gelinim sen anla.

Hoşça kalın sevgiyle kalın, günde en az bir iyilik yapın. Bu mümkün ben asla duramam.