CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin mazot fiyatları ve deniz kirliliğinden ava çıkamayan ve bu yüzden ekonomik sıkıntı çeken balıkçıların sorunlarını TBMM gündemine taşıdı.
Şahin balıkçıların Ziraat Bankası’ndan aldığı kredi ödemelerinin ertelenmesi ve mazot desteği gerektiğini söyledi. Türkiye’de su ürünleri alanında örgütsel faaliyet gösteren 551 adet aktif kooperatif, 14 adet bölgesel kooperatif birliği ve bir adet merkez birliğinin bulunduğunu, bu kooperatiflere bağlı avcılık yapan toplam balıkçı sayısının 30 bin 871 olduğunu söyleyen Şahin, küçük ölçekli balıkçı kapsamına giren teknelerin, Türkiye’nin balıkçı filosunun yaklaşık %89,65’ini oluşturmasına karşın, toplam avın yalnızca %10’undan faydalanabilmekte olduğunun altını çizdi. Şahin yaptığı açıklamada “2018 yılında Türkiye genelinde kayıtlı 14 bin 168 balıkçı teknesinin 12 bin 701’i 12 metreden küçük teknelerden oluşmakta, yani ağırlıklı olarak küçük ölçekli balıkçılık faaliyeti yapılmakta. Küçük ölçekli balıkçılık yapanların sayısı 2019 yılında ise 12 bin 624’e düşmüş. Balıkçılık sektöründe istihdamdaki azalış beraberinde küçük ölçekli balıkçılıkta kullanılan tekne sayısı da azalmış durumda. AKP hükümetinin zam yağmurları sonrası artan mazot fiyatları ve deniz kirliliğinden dolayı balıkçılar balık avına çıkamıyor ve ekonomik sıkıntı çekiyor’’ dedi.
AKDENİZ’DE BALIK TÜRÜ ÇOK BALIKÇI TEKNESİ AZ
Türkiye’de deniz üretim alanları arasında küçük ölçekli balıkçılık yapılan tekne sayısı bakımından diğer bölgelere göre Akdeniz Bölgesi’nin en az sayıda kayıtlı tekneyi barındırdığını ve diğer bölgelere göre daha fazla türe ev sahipliği yapan Akdeniz’de, özellikle trollerde, birden fazla türün hedeflendiği avcılık oranının daha yüksek olduğunu belirten Suzan Şahin meclise sunduğu önerge gerekçesinde, “Akdeniz’de ortalama tekne sayısı bin 644 iken boyu 12 metrenin altında olan kayıtlı tekne sayısı son 11 yılda düşüş göstermiş, 1990’lardan bu yana tekne sayısı 1463’e gerilemiştir. Türkiye’nin Akdeniz sahilinde bulunan Hatay ilinde ağırlıklı olarak küçük ölçekli balıkçılık faaliyeti yapılmakta, Samandağ, Arsuz, İskenderun, Payas ve Dörtyol ilçelerinde balıkçılık önemli geçim kaynağını oluşturmaktadır. 2020 yılında İskendeurn Teknik Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre Hatay ilinde küçük ölçekli balıkçılık faaliyetinde kullanılan toplam kayıtlı 317 adet tekne bulunmaktadır. Hatay bölgesinde küçük ölçekli balıkçılık faaliyetini sürdürenlerin tekne boyları 4,63 m ile 11,9 m arasında değişmekte, 5,0 ile 7,9 m arasındaki tekne boy dağılımı %64 ile en yüksek oranda yer almaktadır. Balıkçıların %97’si mülkiyeti kendilerine ait tekneler ile balıkçılık yaparken, %2’si kira ve %1’i de ortak tekneler ile çalışmaktadır. Günde bir kez ya da iki kez avlanmaya çıkan balıkçıların %44’ü indirimli mazot almak için evrak işlemlerinin zahmetli olması ve peşin para istenmesi nedeniyle ÖTV’siz mazot kullanmaktadır. Yılda 5000 ile 30000 Litre arası mazot tüketilirken her bir tekne ortalama 2800 Litre mazot kullanmakta, buna göre küçük ölçekli balıkçıların tükettiği mazot miktarı 887.600 litre olmaktadır. Her bir tekne için av aracı alım veya tamir harcamaları ortalama 7000 TL iken, 3000 TL de bakım onarım gideri yapılmaktadır” ifadelerini kullandı.
BALIKÇILARIN SORUNLARLA BOĞUŞMAKTAN DENİZE ÇIKAMIYOR
Hatay İli Küçük Ölçekli Balıkçılığın Durumu başlıklı araştırmayla Hatay’da balıkçıların karşılaştıkları sorunların belirlendiğini ancak hükümetin hiçbir adım atmadığını söyleyen CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, “Trol avcılarının gece gündüz çalışması ve av araçlarına zarar vermesi, trollerin aşırı çalışması, trol ve gırgırların küçük teknelerin çalışma alanlarını paylaştığını düşünerek avcılık sahalarının daha yukarı çıkması gerekliliği, trol ve gırgırların av yasağı zamanın yanlış olduğu, trol ve gırgırların av sahası ihlalleri, trol ve gırgırların yunuslara ve deniz kaplumbağalarına zarar vermeleri, trol ve gırgırların körfezden çıkması gerektiği şeklinde büyük balıkçı teknelerinin etkileri, balıkçılar barınaklarının sayısının azalması yanı sıra bazı bölgelerde barınak bulunmaması ve barınaklardan ücret talep edilmesi, balık stoklarının azalması, bilinçsiz avcılık, fiyatların istikrarsız olması, aşırı avcılık, pazarlama zorluğu, depolama sıkıntısı, balıkçı örgütlenmesindeki yetersizlik, su kaynaklarının kirlenmesi. Yine aynı araştırmaya göre ilçelere göre balıkçıların sorunlarına ilişkin şu tespitlere yer verilmektedir.” dedi.
DÖRTYOL, PAYAS, İSKENDERUN, ARSUZ ve SAMDANĞ’DA DURUM AYNI
Hatay’ın her bölgesinde benzer sorunların yaşandığını ve ekonomik kriz etkisiyle sorunların gittikçe derinleştiğini ifade eden CHP’li Şahin, “Dörtyol ilçesinde balıkçı barınaklarının amaç dışı kullanımı, yasa dışı yapılan kafes avcılığı, su kirliliği öne çıkan başlıklardan. Payas ilçesinde trol ve gırgır av yasaklarının yanlış zamanda olması, trol ve gırgırların av sahasını kirletmesi, yasa dışı kafes avcılığı, balık stoklarının ve türlerinin azalması, yem bulmada zorluk, fiyatların istikrarsızlığı ve su kaynaklarının kirliliği öne çıkan başlıklardır. İskenderun ilçesinde av aracı malzemelerinin pahalılığı, balık stoklarının azalması, bilinçsiz avcılık, sahil güvenlik ve su ürünleri personellerinin gerekli denetimleri yapmaması ve fiyatlardaki istikrarsızlık öne çıkan başlıklardır. Arsuz ilçesinde dinamit ile yapılan avcılığın sayısında azalma olmasına rağmen hala devam ettirilmesi, balık stoklarının azalması, bilinçsiz avcılık, fiyatların istikrarsız olması, pazarlama zorluğu, sanayinin yarattığı kirliliğin balık popülasyonunu azaltması, ÖTV’li ve ÖTV’siz yakıt fiyatlarının yüksekliği öne çıkan başlıklardır. Samandağ ilçesinde yakıt fiyatlarının yüksekliği, deniz sıcaklığının artmasıyla birlikte Kızıldeniz’den gelen zehirli, zararlı ve istilacı balık türlerindeki artış, yakıt fiyatlarındaki artış öne çıkan başlıklardır. Önemli bir geçim kaynağı olan küçük ölçekli balıkçılığın sürdürülebilirliğinin sağlanması bu sektörde geçimini sağlayanlar için elzemdir. Türkiye ekonomisine %25 katkı sağlayan balıkçılık sektörü göz ardı edilemez. AKP’nin batırdığı ekonomi balıkçıları ihtiyaçtan dolayı Ziraat Bankası’ndan kredi çekmeye zorlamıştır. Yaşanan iklim değişikliği, hava şartları ve akaryakıt zamlarının dayanılmaz oluşu yanında balık avının azalması nedeniyle zor zamanlar yaşayan balıkçılar tam randımanlı olarak denize çıkıp avlanamadıklarından alınan kredileri ödeyememekte. Hal böyle olunca ödeme zorluğundan dolayı taşınmazları ve de teknelerinin ellerinden alınması söz konusudur. Ziraat Bankasından alınan kredilerin balıkçılar adına acilen ileri bir tarihe ertelenmesi gerekmektedir. Balıkçılara mazot desteği sağlanmalıdır. AKP hükümeti gittikçe küçülen balıkçılık sektörü ve Türkiye denizlerinin geleceği için harekete geçmelidir. Balıkçıların sorunlarının araştırılması ve Türkiye’nin denizlerin çevre bilinci ile korunması amacıyla bir araştırma komisyonu kurulması içinde önerge hazırladım. Umarım müsilaj konusunda olduğu gibi gözle görülmeyen tehlikelerde de AKP son dakikada harekete geçmez ve erkenden önlemleri alarak balıkçılık sektörünü tekrar hayata döndürebiliriz.” şeklinde konuştu.
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin’in meclise sunduğu önergesinde Tarım ve Orman Bakanından cevap istediği sorular işe şu şekilde;
Küçük ölçekli balıkçılığın sürdürülebilirliği konusunda alınan önlemler nelerdir?
Balıkçı esnafının içinde bulunduğu ekonomik zorluklara ilişkin Bakanlığınızın herhangi bir destekleme çalışması olacak mıdır?
Balıkçılara mazot desteği verilecek midir? Balıkçıların kullandıkları girdiler için bir destekleme ödemesi düşünülmekte midir?
Balıkçıların saha çalışmalarında yer alan gemiler konusunda düzenli denetleme yapılmakta mıdır?
Kredi borcunu ödeyemeyen balıkçılar için kredi öteleme, erteleme ya da yapılandırma olacak mıdır?
Yasa dışı yapılan kafes ve sepet avcılığının önlenmesi konusunda çalışmalarınız nelerdir?
Dinamit ile yapılan avcılığın önlenmesi konusunda çalışmalarınız nelerdir?
Amatör ve ruhsatsız teknelerin ticari avcılık yapması konusunda düzenli denetim yapılmakta mıdır?
İklim değişikliği çerçevesinde denizlerde ortaya çıkan kirlilik, su sıcaklığında artış, balık türlerinin yok olması gibi olumsuz etkiler konusunda araştırma yapılmış mıdır? İklim değişikliğinin balıkçılığa olumsuz etkileri konusunda bir çalışma yapılmış mıdır? Yapılmışsa bu konuda alınacak önlemler nelerdir?
Hatay ili örneğinde olduğu gibi deniz kirliliğinde önemli bir rolü bulunan demir çelik sektörü, sanayi kirliliği, fabrika atıkları, limanların av sahasını kirletmesi, büyük yük gemilerinin kirlilik yaratması gibi sorunlara ilişkin araştırma yapılmış mıdır? Bu sorunların önüne geçebilmek için ne gibi önlemler alınmıştır?
Balıkçı barınaklarının amaç dışı kullanımı konusunda ne yapılması düşünülmektedir?
Av yasaklarının bölgelere göre düzenlenmesi konusunda bir çalışmanız var mıdır?