Vakti zamanında, alim ama, bir o kadarda zalim bir hükümdar vardı.
Bir gün, mahiyetindeki görevlilere, “Atımı eyerleyin, altın sırmalı kaftanımı getirin. Şöyle memleketi bir dolaşayım” dedi.
Giyindi, kuşandı gururla atına bindi.
Ve emir verdi vezirlere, askerlere.
Sakın halktan kimseyi yaklaştırmayın bana.
Ve kibirle çıktı saraydan altın sırmalı kaftanı ve atın eyeri bile gümüştü. Tıkır tıkır, halkının yaşadığı beldeye geldi tabi. Tam da o sırada,
Yol kenarından izleyicilerin arasından meczup
Görünümlü yaşlı bir adam çıka geldi.
Koruma ordusunu yarıp, hükümdarın atının eyerine yapıştı. Hiçbir askerin yaşlı adamı atın eyerinden koparmaya gücü yetmedi.
Hükümdar baktı olacak gibi değil!
Dedi: söyle ihtiyar ne istersin.
İhtiyar: Öyle herkesin içinde diyemem.
O vakit hükümdar eğildi, kulağıma söyle öyleyse
Yaşlı: Olmazzzz dedi olmazzzz…
Baktı hükümdar olacak gibi değil indi atından.
Bir kenara geçti ihtiyarla. Gizli yaaa..
Yaşlı: Selamın Aleyküm, ben Azrail A.S. emaneti almaya geldim” deyince, titredi hükümdar
Aman, yaman, etme, tutma, zaman ver bana…
Ama zaman dolmuştu. VE RUH teslim alındı.
At, altın sırmalı kaftan ve mahiyeti ile
Koca hükümdar bir anda zavallı aciz oluverdi
Tabi ki aynı anda yine yaşlı bir çiftçinin de
Eceli gelmiş Azrail Aleyhisselam onu da
Bahçesinin başında ağaçları sularken gördü.
Ve selam verdi ihtiyara kendini tanıtıp
İhtiyar: Ve aleykümselam buyur ey Allah’ın görevli elçisi ne emredersin?
Azrail AS: Ben emaneti almaya geldim dedi
Yaşlı: Emrin başım üstüne, AL emaneti, beni
Sevgiliye kavuştur deyince. Yok, istersen sana
Biraz zaman vereyim Ailenden helallik iste.
Yok dedi ihtiyar. Ben o işi sonraya bırakmam
Her sabah evimden çıkmadan helallik dilerim
Vasiyetimse hep hazırdır zaten, çok bir şeyim yok
Der. Ve emanet Allah’a ulaşır.
Burada anlatmak istenilen biri dünyada beş dakika daha fazla kalmak için yalvarırken, diğeri
Bir an için Allah’a kavuşma derdinde niye?
Bu alem zaten misafirhane. Ve ona bu gözle bakan zaten her an gideceğinin bilincinde, esas evine..
Dünyada çok şeye sahip olan değil, mutlu olan
Çok şey yiyip, çok kaliteli giymek değil mutluluk.
Yediklerinin sende yarattığı etki nedir ona bak.
Daha iyi birimi oluyorsun, sana lütfedilen bu nimetlerle.
Yoksa azgınlığın sınırlarında mı?
Yüzüyorsun boğulurcasına çevreni kırıp geçirip umarsız duyarsızca…
Hülasa eğer zenginlik çok matah bir şey olsaydı
Arsızlar, hırsızlar, zalimler, şerefsizler, adilerin hiç biri zengin olmaz, sadece iyiler zengin olurdu.
PARAYI iyi, kötü, herkese verebilen Yüce Allah
İyi ahlâkı yüksek imanı sadece sevdiklerine
Bahşetti ki bu büyük aşka sahip olanların hiç
Para gibi bir derdi olmadı çünkü para binekti.
Allah C.C. sevdiği kullar arasına alsın bizleri
En büyük zenginlik hazine sahibinin yanında
Olduğunu onu sevdiğini bilmek dostlar.
Sevgi saygı muhabbetle.