Neden, çünkü keşke!

Günümüz insanlarının pek çoğu haz ve hız arasında koşarken manevi yönden aç sefil durumda olduğunu kabul etmiyor. Uyanık olması bilincin de açık olduğu anlamına gelmiyor maalesef. Ayna önünde perde var iken görüntüyü yansıtmaz güneş bile olsa.

Pencerede perde var iken dışarıyı görmek mümkün değil.

Ne ayna ne pencere içerden hakikati kavrayacak yüksek bilinç yoksa durumu anlayamadığı için, körlüğü kendi hakikati sanır ve çok alt mertebelerde hayat sürer bunu yaşamak zanneder. Benzetme yaparsak 1 yaşındaki çocuk gibi sürünerek ya da emekleyerek hayat yolunun dikenli bölümlerinde zaman kaybeder, kulvarları aşıp bir üst seviyeye çıkamaz ve engeller arttıkça gözüne büyüyen yoldan ha bire dönüp en başa gelir farkında olmadan.

Ve zaman bir nehir gibi önünden akıp giderken ömür hazinesi tükenir. Yaş geçip, geriye baktığında ise!

Nedenler, çünküler, keşkeler suratlara adeta tokat atar.

Her birimizin içinde kim bilir ne kadar birikmişliği var bu 3 cümlenin karşılığı olan sorular ve boşlukta kalan cevapları, öyle değil mi?

Maalesef Türküm, doğruyum çalışkanım, Müslümanım gibi, sloganik yaşmalar, ruhsuz başarılar, bir yerde haz vermez haz olmayınca, hız da düşer… Ruhla beden arasındaki koordinatların uyumu bozulur.

Sistem fabrika ayarlarından çıkar. Yani hayat aracımız olan beden Yanlış kullanım nedeni ve uygun olmayan yakıt kullanımı ve depodaki delikler yüzünden stop lambaları yanar, arıza gösterir. Yani;

İçi doğrular ile doldurulamayan hak ettiği karşılığı bulamayan, her duygu her davranış, insanda ruhsal, bedensel, psikolojik bozukluklar, yara, ezik, çizik, güvensizlik ve akabinde depresif sorunlara neden olup geri tepiyor, depresyon başlıyor.

Temiz vicdan, açık zihin, helal lokma ve daima çalışan bir beden yoksa RUH huzura duramıyor.

Sahibi yaratıcısı karşında huzura durmayan şükrünü ede edemeyen aczini itiraf edemeyen ruh, içinde mahkûm olduğu ten bedene asla huzur vermiyor.

Gönül Allah cc’nin arazisi, toprağına ne ekersek o meyveyi yeriz. Tüm malzeme yüce Allah’tan sen sadece seçenekleri işretle onlar gelsin.

Allaha teslim olmayanlar her daim şeytandan gelen kurşunlara hedef olur. Şah damarımızdan yakın olan rabbimiz her daim irtibat halindedir.

Kanaat, akıl, fikir şükür, zikir iyi ahlak Allah cc’nin sevdiklerine lütuftur. Her daim olumlu mesajlar gönderir.

Anacak şeytanla yatıp kalkanların alıcıları bozulur, bu sinyallerden mahrum kalır.

Dolayısıyla her şeye mide ve bağırsaklarından, nefsinden cevap verir. Bunlar çok iticidir.

Karanlık kabirler bunların karnını patlatmak için bekler.

İnanıp teslim olduğu bir rabbi olmayanların vay haline.

İşte bu nedenle, ondan gelen rızkına razılardan olup onu razı etmek ve tek gayemiz olsun inşallah..

Aç değilken açım demek haşa Allah’a iftira atmaktır ki, o kulunun rızkına kefil olduğunu ayetleriyle sabit kılmıştır.

Yüce mevlamız cümlemize sabır şerbeti kanaat lokması ve bitmeyen aşkını nasip eylesin.

Amin Amin. Amin. Sevgi saygı muhabbetle.